Site Meter Bilgi Dehlizi: Mart 2008

26 Mart 2008 Çarşamba

Saatlerinizi 30 Martta 1 Saat ileri Almayı Unutmayın

Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla saatler, 30 Mart Pazar günü 1 saat ileri alınıyor.

Bakanlar Kurulunun konuya ilişkin kararı, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, ileri saat uygulamasına 30 Mart Pazar günü saat 03.00'te geçilecek ve saatler bir saat ileri alınacak.

Bu arada Bakanlar Kurulu kararında, geçmiş yıllardan farklı olarak, saatlerin ne zaman geriye alınacağına ilişkin bir ifadeye yer verilmedi.
Önceki uygulamalarda, saatler Ekim ayının son Pazar günü 1 saat geri alınıyordu.

Bakanlar Kurulunun yeni bir karar almaması halinde bu durum ise uygulamanın dönemsel olmadığı ve “yıla yayıldığı' anlamına geliyor.

21 Mart 2008 Cuma

KURTLAR VADİSİ'NİN NEDEN TEKRARI YAYINLANDI

Yeni bölümünü merakla bekleyen vadi izleyicilerine büyük şok.
Dizinin yapımcısı Pana Film, yeni bölümün neden yayınlanmadığını açıkladı. 3 gündür yeni bölümünün fragmanını yayınlayan Showtv'nin bu akşam Kurtlar Vadisi Pusu'nun tekrarının yayınlanması dizinin müdavimlerini bir hayli üzdü. Dizinin resmi sitesinde ise, bu hafta neden yeni bölümün yayınlanmama gerekçesi duyuruldu.

Kurtlar Vadisi Pusu’nun geçmiş bölümlerinde yayınlanan bazı sahnelere RTÜK tarafından ceza uygulanmıştır. Bu yüzden dizinin 31. bölümünün yeniden revizyona girmesi gereği doğmuştur. Kurtlar Vadisi Pusu’nun 31. bölümü, aksiyon sahnelerinde yapılacak değişikliklerin ardından, 27 Mart Perşembe gecesi izleyicileriyle buluşacaktır.

kaynak : www.hurriyet.com.tr

Pul Defterim - Kolleksiyon Tutkunu


Pullarla aranız nasıl? iyi mi yoksa? İşte sizlere özenle toplanan pulların yayınlandığı bir kolleksiyon sitesi.

Henüz çok daha yeni bir site fakat, düzenli güncellenmeleri ile zaman içerisinde pullar hakkında görsellerden ziyade. onların kültürlerininde açıklanacağı bir kültür sitesi.

Kolleksiyon tutkusunun insan için çok farklı ve duygu içeren bir kavram olduğunu düşünerek siteyi gezerseniz yayımcının bu site üzerindeki emeğini ve harcadığı zamanın değerini daha iyi anlayabilirsiniz.

http://www.puldefterim.com

19 Mart 2008 Çarşamba

Bio elektronik Göz ile Yeni Umut

Bio-electronic Eye


Bilimadamları tarafından MIT’ de yapılan uzun araştırmalar ve çalışmaların sonucunda daha önceleri görebilen fakat bu yetisini zamanla yitiren ve optik sinir hücrelerine kısmen sahip hastalar için yeni bir ümit ışığı doğuyor.

Bio-elektronik göz nakli adı verilen bu yöntemin şu an halen araştırma-geliştirme aşamasında olup çalışmaların sürdüğü belirtilmekte. Bir kalem silgisi kadar büyüklüğe sahip bio-göz, göz bebeğinin arkasında retinaya otutturuluyor. Gelen görüntüleri saç teli genişliği kadar bir aracı ile beyine transfer ediliyor. Önümüzdeki yaz denemelerine hayvanlar üzerinde çalışılmaya başlanacak. Başarıyla sonuçlandığı taktirde gerçek hastalar üzerinde nakil gerçekleştirilecek.

Özel Rafı ile Dağınıklığınızı Ortadan Kaldırın PC Klavye

Keyboard Organizer

Bilgisayarınızı kullanırken masanız sürekli dağılıyor mu? üstelik bu dağınıklığı toparlarken sürekli olarak birşeyleriniz kayboluyorsa işte size güzel bir tasarım. Belki istediğiniz görüntüde bir klavye olmayabilir ama amacını düşünürsek bence son derece rahat ve kullanışlı bir icat denebilir.

Özelliklede ofis çalışanları ve öğrencilerin hedef alındığı bu ürünle kalemi silgi, küçün not defteri, ataç gibi ufak tefek gereçleri rahatlıkla toplayabileceğinzi bir ürün.

18 Mart 2008 Salı

Kredi Kartından Artık Yıllık Ücret Alınmayacak

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da değişiklik yapan kanun tasarısı taslağı görüşe açıldı. Düzenleme ile kredi kartı yıllık ücreti ile ilgili tartışmaya nokta koyuluyor. Bankalar, yeni düzenleme yürürlüğe girdikten önce de sonra da olsa verdikleri tüm kredi kartları için yalnızca bir kez ücret alabilecekler.

ESKİ KARTLARDAN DA ÜCRET ALINAMAYACAK

Alacağın takibine ilişkin masraflar hariç olmak üzere kredi veren, kredi kartı sözleşmesinde belirlenen faiz dışında tüketiciden herhangi bir ödemede bulunmasını isteyemeyecek. Kredi kartı üyelik ücreti ise bir kereye mahsus olmak üzere ve ancak kredi kartı sözleşmesi imzalanırken alınabilecek. Kredi kartı üyelik ücretinin azami tutarı BDDK tarafından belirlenecek. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce verilen kredi kartlarından üyelik ücreti alınmayacak.

Kredi kartından yıllık ücret alınmasını yasaklayan hükmün gerekçesinde, 1 Kasım 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun, bankaların ödünç para verme işlemlerinde uygulanacak faiz ve ücretlerin azami miktar ya da oranlarını tespit etme, bunları kısmen yada tamamen serbest bırakma yetkisini Bakanlar Kuruluna verdiği, aynı zamanda bu yetkinin Merkez Bankasına devredilebileceğini de hükme bağladığı anımsatıldı.

BANKALARA SINIRSIZ SERBESTLİĞE SON

Bu yetkiye dayanarak, Merkez Bankasınca çıkarılan tebliğ uyarınca, bankalara söz konusu ücretlerin belirlenmesinde herhangi bir üst sınır getirilmediği kaydedilen gerekçede şu değerlendirmede bulunuldu:

“Aksine faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların bankalar tarafından serbestçe belirlenmesine izin verilmiştir. Anılan düzenleme nedeniyle, bankalar, önceden standart olarak hazırladıkları sözleşmeye istedikleri masraf kalemlerini herhangi bir miktarla sınırlı tutmaksızın eklemektedir. Tüketici, kredi kartlarına ilişkin sözleşmelerin standart sözleşme olmaları nedeniyle içeriğine etki edememekte, bankanın öngördüğü miktarı ödemek zorunda kalmaktadır. Bankalar tarafından 2 lira ile 30 lira arasında değişen miktarda kredi kartı üyelik ücreti alınmaktadır.”

Gerekçede, bankalar tarafından alınan kredi kartı üyelik ücreti veya benzeri isimler altında alınan ücretler konusunda tüketici mağduriyetinin bertaraf edilmesi nedeniyle söz konusu düzenlemenin yapıldığının altı çizildi.

Düzenleme ile ayrıca mal veya hizmetin kredi kartı ile satın alındığı durumlarda, satıcı veya sağlayıcı, tüketiciden komisyon veya benzeri bir isim altında ilave ödemede bulunmasını isteyemeyecek.

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre kart çıkaran kuruluşlar, kredi kartı sözleşmesinin feshedilmesi ile ilgili bildirim ve taleplere ilişkin işlemleri yerine getirmek üzere gerekli tedbirleri almaya yönelik sistemi kurmak ve kesintisiz olarak açık tutmakla yükümlü tutulacaklar.

Anka

Google, DoubleClick’i Resmen Satın Aldı

Google’ın, reklam verenlere, internet yayımcılarına ve reklam ajanslarına online dünyada reklam verme ve yönetme teknolojileri sunan DoubleClick’i satın alma süreci tamamlandı.

Google’dan yapılan yazılı açıklamada, şirketin Mountainview/California’daki merkezinin, Google’ın Doubleclick’i satın alma sürecinin resmen tamamlandığını duyurduğu kaydedildi.

Google’ın CEO’su Eric Schmidt, yaptığı açıklamada: “DoubleClick’i satın alma sürecinin tamamlanmış olmasından dolayı çok heyecanlıyız. Google, DoubleClick’le lider bir ilan platformuna sahip oldu. Bu sayede teknolojideki ve altyapıdaki gelişmeleri hızlı bir şekilde pazara aktarabilmenin yanı sıra, yayımcılar, reklam verenler ve ajanslar için dijital medyanın etkinliğini, ölçümlenebilirliğini ve performansını gözle görülür bir şekilde artıracağız. Diğer yandan da; kullanıcılar için reklamların etkin kullanımını ve işe yararlığını geliştireceğiz.” dedi.

ntvmsnbc den alıntdır.

17 Mart 2008 Pazartesi

Toplu Arı Ölümleri Başladı

Geçen yıl başlayan arı ölümleri, daha yaz ayları gelmeden başladı. Üreticiler tedirgin.

Manisa'nın Saruhanlı ilçesine bağlı, arıcılıkla tanınan Hacırahmanlı beldesindeki çeşitli bölgelerde bulunan 100 koloniden 80'inde arıların öldüğü, balda verimin düştüğü bildirildi.

Hacırahmanlı beldesinde 6 yıldır arıcılık yapan Mesut Çavuşlar, AA muhabirine, kış mevsiminden ilkbahara girilen şu günlerde kolonilerde toplu arı ölümleri ve yuvadan kaçışların görüldüğünü söyledi.

Üretim yaptığı 30 koloniden 8'indeki arıların öldüğünü ifade eden Çavuşlar, ''Beldemizde arı ölümleri görülmeye başladı. Arıcılık yapan diğer arkadaşlarımın da şu günlerde kolonileri boşalmaya başladı. Düzenli bakımını yaptığımız ve takip ettiğimiz kolonileri açtığımızda binlerce arıyı ölü buluyoruz. Ölümlerin ve kaçışların önüne geçemiyoruz'' dedi.

Balın veriminin düştüğünü de belirten Çavuşlar, 5 yıl önce 12 kilogram bal aldığı bir koloniden, bu yıl 3 kilo bal elde ettiğini söyledi.

Çavuşlar, yetkililerin bu durumu araştırmasını istediklerini belirtti.

Öte yandan, küresel ısınmanın yanında arıların çiçeğinden faydalandığı pamuk ekim alanlarının azalması, kovanlara yerleşen parazitlerin ilaçlara bağışıklık kazanmasının da arıcılığı olumsuz etkilediği beldede, çeşitli bölgelerde bulunan 100 koloniden 80'indeki arıların öldüğü bildirildi.

haberturk'ten alıntıdır.

13 Mart 2008 Perşembe

Büyük Deprem İstanbul'dan Uzaklaşıyor

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy İstanbul, İzmit, Adapazarı, Yalova’yı korkutan 4.8’lik depremin ardından sıcağı sıcağına açıkladı:

Merkez üssü Çınarcık olan bu depremin anlamı şu: BÜYÜK DEPREM İSTANBUL’DAN UZAKLAŞIYOR.

Üşümezsoy açıklamalarına şöyle devam etti:
17 Ağustos’ta meydana gelen deprem, bütün stresi Çınarcık Esenköy hattına yüklemişti. Bu akşam meydana gelen deprem bizim tezimizi bir kez daha kanıtladı. Bundan sonra deprem hattı Çınarcık’tan güneye doğru bir yol izleyecek. Yani bazı arkadaşların savunduğu gibi deprem Adalar üzerinden İstanbul’a paralel gitmeyecek.

Şöyle bir örnek verelim: Bir kartonu alıp ortadan yırtar ve belli bir noktada durursunuz. İşte o durduğunuz nokta 17 Ağustos depremi. O aşamadan sonra aynı kartonu biraz daha esnetirseniz yeniden yırtılmaya başladığı bölge ise Yalova Çınarcık… Yani yırtılma yönü Çınarcık-İmralı-Esenköy…

Yani kartonu biraz daha esnetir, üzerinde güç uygularsanız oradan yırtılmaya devam edecek. Bu noktada yeniden söyleyeyim. Bizim 17 Ağustos depreminden sonra sürekli savunduğumuz tezimiz yeniden kanıtlandı.

İSTANBUL'DA BÜYÜK DEPREM OLMAYACAK

Sonuç olarak şunu kesinlikle söylüyorum. İddia edildiği gibi “büyük deprem” İstanbul yakınlarında gerçekleşmeyecek. Ancak büyük deprem riski Çınarcık-Esenköy hattında İmralı üzerinden Gemlik-Mudanya-Bursa’ya doğru devam ediyor…

Hurriyet Haberidir.

6 Mart 2008 Perşembe

LighTable Dokunma Hassasiyeti


Dokunmanızı alyılayarak üzerinde istediğiniz şekilleri ve notu çizebileceğiniz Ahşap malzeme ile yapılmış ilginç bir icat daha.

Nasıl bir kullanım ama olur diye düşünülecek olursa. loj ve karanlık sayılacak bar ortamlarında görsel açıdan son derece şık durabilecek bir masa. Bence kullanıcıları içinde bir eylence olacaktır.

Videosu da burada :


Vücut Enerjisi ile Elektrik Üretildi

Amerikalı ve Kanadalı bilim insanları, vücut hareketlerinden enerji elde eden bir cihaz geliştirdiler.

Science dergisinde yer alan araştırmada, dize bağlanan cihaz bir dakikalık yürüyüş sırasında cep telefonuyla 30 dakikalık konuşmaya yetecek şarj imkanı sağlıyor. Bir dakikalık yürüyüşle 13 waat enerji elde edebilen 1,6 kilo ağırlığındaki cihazın özellikle taşınabilir enerjiye gereksinim duyan protez kullanıcıları için ideal olacağı düşünülüyor.

Çok Sayıda kullanım alanın yaratabileceği bu teknoloji sayesinde min enerji sınırlarıda değişmiş olacak olarak görülmekte. Gerek askeri gerek sivil alanlarda sınırsız sayılabilecek düşün enerji elde edebilecek. Düşünün ki ilk çıkan cep telefonları şimdiki ile aynı kapasiteye sahip. Fakat aralarında bir fark söz konusu. Artık cep telefonlarımız 15 saat değil 15gün bekleyebilmekte. Eğer ki bu gibi bir gelişme söz konusu ise gelecekte motorlu protezler ile gerçekçi protezler gerçek olabilir.

E.Coli Bakterisinden Enerji Üretildi

Teksas Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, büyükbaş hayvanların bağırsaklarında yaşayan ve sütüne de geçebilen “E.Coli” bakterisinden, hidrojen elde ettiler.

TÜBİTAK tarafından yayımlanan “Bilim ve Teknik” dergisinin Şubat sayısında ABD’deki Teksas Üniversitesi Kimya Bölümü’nün yürüttüğü bir araştırmaya yer verildi. Araştırmada, büyükbaş hayvanların bağırsaklarında yaşayan ve sütüne de geçebilen “E.Coli” adlı bakterinin genetik kodları değiştirilerek, hidrojen üretildi.

Çalışmada, DNA’sındaki 6 gen silinerek hidrojen üretmesi sağlanan “E.Coli” bakterisine şeker verildi. Böylece bakterinin doğal olarak ürettiği glikoz sırasında açığa çıkan hidrojen miktarı da arttırıldı. Bakteriden normal koşullarda üretilenden 140 kat daha fazla hidrojen elde edildi.

Araştırmacılar, diğer hidrojen üretim yöntemlerinin maliyetiyle kıyaslandığında bakteriye verilen şekerin maliyetinin düşük olduğunu, dolayısıyla bu yöntemle elde edilen hidrojenin çok ucuza elde edildiğini belirttiler.

Gelecekte evlerde kurulacak bir tonluk tanklarda, bu yöntemle hidrojen üretimi yapılabileceğini öngören araştırmacılar, evin tüm enerji ihtiyacını bu tankın karşılayabileceğini ifade ettiler.

Tankın içerisinden hidrojeni çekmenin kolay olduğunu, ancak bir evin günlük enerji tüketimi için 80 kilogram bakteri gerektiğini kaydeden araştırmacılar, bu miktarı 8 kilograma düşürmeyi hedeflediklerini vurguladılar.

A.A

KPSS Tarihleri Belli Oldu

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) bu yıl, Lisans düzeyindekiler için 28-29 Haziran, önlisans düzeyindekiler için 21 Eylül'de yapılacak.

Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 2004 ve 2006 yılında yapılan KPSS'nin geçerlilik süresinin dolması nedeniyle 2008 yılında KPSS yapılacağını bildirdi.

“Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelikte” yapılan değişiklikle, 2006-KPSS sonuçlarının geçerli olacağı sürede 2004-KPSS sonuçlarının da geçerli olacağının hükme bağlandığı anımsatılan açıklamada, bu dönemde yapılan sınavların geçerlilik sürelerinin, lisans düzeyinde KPSS'ye girmiş adaylar için 30 Haziran 2008, ortaöğretim ve önlisans düzeyindekiler için de 16 Eylül 2008'de sona ereceği ifade edildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:
“2006'dan bu yana yeni mezun olan ya da öğrenim durumlarında değişiklik olan adaylar ile KPSS'nin her iki yılda bir düzenli olarak yapıldığı ve buna göre adayların şahsen ya da kurslara gitmek suretiyle KPSS'ye hazırlandıkları hususları dikkate alınarak, ortaöğretim, önlisans ve lisans düzeyinden devlet memuru olmak isteyen tüm adayların başvurmasına imkan sağlayacak şekilde yapılan detaylı çalışmalar neticesinde 2008 yılında lisans düzeyindeki adaylar için 28-29 Haziran 2008, önlisans ve ortaöğretim düzeyindeki adaylar için 21 Eylül 2008 tarihlerinde KPSS gerçekleştirilecektir.”

İndiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı

Indiana Jones and
the Kingdom of the Crystal Skull


Yapım : 2008, ABD
Tür : Aksiyon / Fantastik / Macera
Yönetmen : Steven Spielberg
Senaryo : David Koepp, George Lucas, Philip Kaufman
Oyuncular : Cate Blanchett, Jim Broadbent, Shia LaBeouf, Harrison Ford, Ray Winstone, John Hurt, Karen Allen, Pavel Lychnikoff
Yapımcı : Steven Spielberg, George Lucas, Kathleen Kennedy, Frank Marshall
Görüntü Yönetmeni :Janusz Kaminski
Müzik : John Williams
Dağıtım : UIP Filmcilik
Gösterim Tarihi : 23 Mayıs 2008


Indiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı (Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull), 23 Mayıs’ta vizyona giriyor. 65 yaşındaki ünlü aktör Harrison Ford’un yeniden kamera karşısına.

İndiana Jones ve Kristal Kafatası Krallığı (Indiana Jones and the Kingdom of the Crystal Skull), 23 Mayıs’ta dünya ile aynı tarihte hem Türkçe dublaj hem de altyazılı şeçenekli olarak vizyona giriyor. Steven Spielberg’ün yönettiği fimde Harrison Ford’a Shia LaBeouf, Karen Allen ve Jim Broadben eşlik ediyor.

Sinema dünyasının maceraperest kahramanı Indiana Jones, 20 yıl aradan sonra beyazperdeye geri dönüyor. Steven Spielberg’ün yönettiği dördüncü “Indiana Jones” filminin yapımcılığını “Yıldız Savaşları-Star Wars” serisinin yönetmeni George Lucas’ın üstleniyor. “Lucasfilm Ltd” tarafından hazırlanan film, 23 Mayıs 2008’de izleyiciyle buluşacak.

Serinin dördüncü halkasında 65 yaşındaki ünlü aktör Harrison Ford, yeniden kamera karşısına geçti. Filmde, oyuncuya, John Hurt, Shia LaBeouf, Cate Blanchett ve Ray Winstone eşlik ediyor.

Filmden Görüntüler :


Filmin Resmi Web Sitesi

Monalisa Bebeği Oyuncak Müzesinde

Dünyaca ünlü İtalyan ressam Leonardo Da Vinci'nin ünlü tablosu Mona Lisa'dan esinlenerek 1954 yılında ABD'de porselen bebek yapımcısı Fawn Zeller tarafından sadece bir adet üretilen “Mona Lisa bebeği”, şair Sunay Akın'ın çabalarıyla İstanbul'a getirildi.

İstanbul Oyuncak Müzesi'nin de kurucusu olan Sunay Akın, Leonardo Da Vinci'nin ünlü tablosu olan Mona Lisa'nın Paris'te Louvre Müzesi'nde sergilendiğini ve müzenin simgesi durumunda bulunduğunu hatırlattı.

MONA LİSA'NIN GİYSİSİ

Sunay Akın, Fawn Zeller'in Mona Lisa bebeğinin önemli bir özelliğinin de bulunduğunu ifade ederek, şunları anlattı:
“Porselen bebek, tablodakine müthiş benziyor. Louvre Müzesi'nde sergilenen tablodaki kadının belden yukarısı görünüyor. Oysa Fawn Zeller'in yapmış olduğu oyuncak tam bir bebek. Bu nedenle Zeller, Da Vinci'nin yaşadığı dönemdeki kadınların kıyafetlerinin alt kısmı nasıl olmalı diye bunu da araştırdı ve tablodaki elbisenin etek kısmını da oyuncağında tamamladı, ama sorun orada bitmedi. Tabloda görünmeyen bir de Mona Lisa'nın iç kıyafeti meselesi vardı ve bu kez de Zeller, 500 yıl önce kadınların iç çamaşırları nasıldı diye bunun üzerinde çalıştı. Mona Lisa bebeğine ipek giysinin altına dantelli jüpon dikildi.

Bugün Louvre Müzesi'ne gidenler Mona Lisa adlı tabloyu görüyorlar. Orada belden yukarısı var, ama İstanbul Oyuncak Müzesi'nde Mona Lisa'nın tamamı var. Eksiksiz Mona Lisa bizde, Louvre Müzesi'ndeki yarım.”

İstanbul Oyuncak Müzesi, 25 Nisan 2005'te Sunay Akın'ın ailesinden kalma Göztepe'deki köşkünde kuruldu. Müzedeki en eski oyuncak, 1817 yılı yapımı bir keman. 5 kattan oluşan müzede, pek çoğu tarihi değere sahip 4 bin oyuncak yer alıyor.

4 Mart 2008 Salı

Mutfağınız için 10 Öneri

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Gıda Enstitüsü'nde görevli olan Dr. Esra Ağel, Sağlık Düşüncesi Dergisi'ndeki yazısında gıda zehirlenmesinin önüne geçmek için 10 önemli öneri verdi:

1- Pastörize süt alın
Daima işlenmemiş süt yerine pastörize edilmiş süt satın alın. Eğer seçme durumundaysanız, taze veya şok dondurma işlemine tabi tutularak dondurulmuş tavuğu seçin.

2- Etleri 70 derecede pişirin
Gıdaların bütün kısımlarının en az 70 derecede pişirilmesi gerektiği unutulmamalı. Donmuş sığır eti, balık ve tavuk eti pişirilmeden önce tamamen çözülmeli.
3- Soğumadan hemen yiyin
Güvenli tüketim için, pişmiş besinler ısılarını kaybetmeye başlamadan hemen yenmelidir.

4- Bebeğiniz için gıda saklamayın
Bebekler için, depo edilmemiş gıdaları tercih edin.

5- Pişirilmiş gıdaları bütünüyle tekrar ısıtın
Bir kez daha yeniden ısıtmak, gıdaların bütün kısımlarının en az 70 dereceye ulaşması anlamına gelmektedir.

6- Pişmiş ve pişmemiş etin temasını önleyin
Çiğ tavuk hazırlarken kullanılan bıçak ve kesme tahtası, yıkanmaksızın pişmiş tavuğun parçalanmasında kullanılmaz. Böyle yapmakla, mikrop üremesi ve pişirme öncesi mevcut olan hastalıklar için tüm potansiyel riskleri tekrardan oluşturabilir.

7- Eller tekrar tekrar yıkanmalı
Gıdaların hazırlanışı işlemine başlamadan önce ve her bir ara sonrasında, özellikle tuvalete girdiyseniz veya bebek bezi değiştirdiyseniz eller çok iyi şekilde yıkanmalıdır. Balık, tavuk veya et gibi çiğ gıdaların hazırlanmasından sonra, diğer gıdaların işlemine başlamadan önce de eller tekrar yıkanmalıdır.

8- Tüm mutfak yüzeylerini temiz tutmaya özen gösterin
Her bir gıda kırıntısı, kalıntısı veya noktasını mikropların potansiyel kaynağı olarak düşünün. Bulaşıklarla ve kap kacaklarla temas eden kıyafetler her gün değiştirilmeli ve tekrar kullanım öncesi kaynatılmalıdır.

9- Gıdaları böceklerden koruyun
Gıdaları, sıkıca kapatılmış kaplar içerisinde depolayarak saklamak, sizin için en iyi korumadır.

10- Buz yapmadan suyu kaynatın
Yemek yaparken içme suyu kullanılmalıdır. Buz yapmadan önce suları kaynatın. Özellikle bebek mamalarının hazırlanmasında kullanılan sular konusunda dikkatli olun.

Spam Nedir?

Internet üzerinde aynı mesajın yüksek sayıdaki kopyasının, bu tip bir mesaji alma talebinde bulunmamış kişilere, zorlayıcı nitelikte gönderilmesi Spam olarak adlandırılır. Spam çoğunlukla ticari reklam niteliğinde olup, bu reklamlar sıklıkla güvenilmeyen ürünlerin, çabuk zengin olma kampanyalarının, yarı yasal servislerin duyurulması amacına yöneliktir. Spam gönderici açısından çok küçük bir harcama ile gerçekleştirilebilirken mali yük büyük ölçüde mesajin alıcıları veya taşıyıcı, servis sağlayıcı kurumlar tarafından karşılanmak zorunda kalınır.

Internet kullanıcıları üzerindeki etkileri incelendiğinde iki tip Spam vardır. Email aracılığıyla gönderilen spam doğrudan gönderilen mesajlarla, bireysel kullanıcıları hedef alır. Email spam listeleri genellikle Usenet gönderilerinin taranması, tartışma gruplarının üye listelerinin çalınması veya web üzerinden adres aramalarıyla oluşturulur. Email tipindeki spam gönderileri tipik olarak alan kullanıcının masraf yapmasına sebep olur. Email erişimi için süreye bağlı telefon parası ödeyen her kullanıcı için bir bedel ortaya çıkması kaçınılmazdır. Bununda ötesinde, spam maillerinin taşınmasının servis sağlayıcılar ve diğer on-line servisler üzerinde oluşturduğu mali yük de doğrudan abonelere yansıyacaktır.

E-posta yolu ile gönderilen spam türlerinden ticari içerikli olan UCE (Unsolicited Commercial e-mail- Talep Edilmemiş Ticari e-posta) adından da anlaşılacağı gibi istemediğiniz halde size gönderilen bir ürünü yada hizmeti tanıtıcı elektronik posta iletileridir.

İçeriğinin mutlaka ticari olması gerekmeyen UBE (Unsolicited Bulk e-mail Talep Edilmemiş Kitlesel e-posta), aynı anda yüzbinlerce e-posta hesabına gönderilen e-posta iletileridir. Bu iletiler ticari içerikli olabileceği gibi politik bir görüşün propagandasını yapmak yada bir konu hakkında kamuoyu oluşturmak amacı ile gönderilen e-posta iletileri de olabilir. Spam hakkında önemli bir nokta, bir iletinin spam olarak nitelendirmek için kullanılacak ölçütün iletinin içeriği ile hiç alakalı olmamasıdır. Herkesin üzerinde hemfikir olduğu, önemli bir toplumsal duyarlılığa sahip bir konu hakkında görüş bildirmek için kitlesel olarak gönderilen bir iletide aslında spam olarak nitelendirilebilir.

Bir diğer sık rastlanılan e-posta spam tipi ise MMF (Make Money Fast – Kolay Para Kazanın) iletileri; zincir iletiler yada piramit benzeri pazarlama yapıları ile ilgili gelen iletilerdir. Piramitin en üstündeki isme para gönderip listenin altına kendinizi eklediğinizde para kazanmaya başlayacağınıza ilişkin iletiler bu tip spam iletilerine örnek olarak verilebilir.

Email türündeki spam’in rahatsız edici bir tipi ise, iletinin tartışma listelerine gönderilmesi durumudur. Bir çok tartışma listesinde, kimi işlemler sadece liste üyeleri tarafından gerçekleştirilebildiğinden, spam göndericileri, mümkün olduğu kadar çok listeye üye olmaya çalışarak, liste üyelerinin adreslerini temin ederler.

Diğer bir Spam tipi ise, iptaledilebilir (cancellable) Usenet mesajları aracılığı ile yapılan spamdir. 20 veya daha fazla haber öbeğine aynı anda gönderilen bir ileti spam kapsamında incelenir. Usenet kullanıcıları açısından bu kadar çok sayıda haber öbeğine gönderilen bir iletinin genellikle öbeklerin çoğu, hatta hepsi açısından konu dışı kaldığı tesbit edilmiştir. Bu tür spam, sıklıkla haber öbeklerini okuyan ancak çok ender veya hiç gönderi yapmadıklarından email adresleri elde edilemeyen kullanıcı grubunu hedefler. Usernet spamleri haber öbeklerini reklemlar veya ilgisiz iletilerle doldurarak kullanıcı açısından faydasız ve kullanılması zor hale getirir.

Çimde Yürüyüş için,


Sürekli çimde Yürümek istermiydiniz. İşte Yaratıcı bir beyinden ilgiç bir çözüm daha. Kaçımız bu şekilde etrafta görünmek isteriz tartışılır tabi ama. Yine de bir ilk.